KAMUOYUNA AÇIKLAMAMIZDIR ;
SAYIN BASIN MENSUPLARI VE TERMAL HİSSE SAHİBİ KATILIMCILARI
Bizler bu ülkenin vatandaşlarıyız ;ve bu ülke vatandaşları olarak bu ülkenin yer altı termal suları kullanılarak projelendirilen TERMAL TESİS PROJELERİNE destek vermiş ve bu projelerin pratik de uygulanmasını sağlamış TC devletinin yurdun her bölgesinden gelmiş yurttaşlarıyız ,vatandaşlarıyız.
TERMAL SULAR bu ülkenin tıpkı petrol ,kömür v.b diğer madenleri gibi yer altı milli zenginlikleridir ve bu ülke insanlarının hepsinin bunlardan faydalanma hakkı vardır .TERMAL TESİS projeleri ise bu milli servetin herkesin daha modern ve sağlığa daha uygun hale getirilerek daha temiz ve sağlığa olumlu şekilde etkileyecek şekilde insanlığın hizmetine sunulmasını sağlamaktadır.
Aynı zamanda da yurtdışından sağlık tedavisi için gelecekleri düşünerek ülkemize gelir kaynağı olacak öncelikle yöre insanının dolayısıyla da ülkemize getirisi olacaktır ; yer altı atıl durumda olan bu doğal zenginliklerimiz ülkemiz için daha faydalı olabilecek şekle girmesini sağlamaktadır.
VE bu projeler ülkemizde ilk olarak 2005 –2006 yıllarında projelendirilerek yapılmaya başlanmıştır .Bu sektör o tarih den beri özel teşebbüs elinde şekillenmeye başlamıştır. Bu alanda ÖZEL SEKTÖRÜN yaptığı yatırımlarda sistem bu yatırımı yapanın öz sermayesi ile değil kurulan satış sistemleri ile HALKA HİSSE satışı ile sermaye oluşturularak inşaatlar için gerekli maddi kaynak bu şekilde elde edilmiştir.
YANİ HALK BU PROJELERDE AKTİF KATILIMCI OLMUŞ VE BU TESİSLERİN OLUŞUMUNDA KÜÇÜK BİRİKİMLERİNİ SİSTEME AKTARARAK ROL ALMIŞ BUNUN KARŞILIĞINDA BU SİSTEMLERDE 15 VE 10 İLE 7 GÜN ARASINDA DEĞİŞEN KULLANIM SÜRELERİNE SAHİP OLMUŞ VE İLERİYE YÖNELİK OLARAKDA SÜREKLİ MÜŞTERİ KONUMUNA GİRMİŞTİR.
Sistem halka sunulurken NETWORK denilen satış sistemleri oluşturularak pazarlanmış ve satışı sağlanmıştır; BU SİSTEM 3 KİŞİDEN OLUŞMAKTADIR :1–SATIŞ BAŞ DANIŞMANI 2–SATIŞ DANIŞMANI 3– SATIŞ ELEMANI ve bu üçlü ekip bu satışlardan pay almaktadır …Öncelikle bu sistem doğrumu yanlışmı sonuçları ne
olur asla bu konuda çn bir çalışma yapılmamıştır ve sistemden yer alan SATIŞ ELEMANI yapılmaya çalışmıştır .Aslında sistem kontrolsüz bir sistem olduğundan ve bu kişiler eğitilmeden sahaya sürüldüğünden daha bu aşamada sakat ve insan unsurunu düşünürsek SUİSTİMALE yatkındır.
PROJELER ilk aşamada 3–4 kişi ortaklığında başlamış yapılan satışlarla sağlanan sürekli para akışları ile ÇOK paralar gelmiş bunu gören ortaklar tek başlarına bu işi yaparsak daha çok kazanırız mantığı ile ortaklıkları bozmuş ve de sistemleri ve projeleri daha başından başarısız konuma sokmuşlardır yeterli(( devlet)) denetimleri ve de yaptırım olmadığı için sistemler bitmeden İFLASLARA SÜRKLENMİŞLERDİR .Ayrılanlar bitmemiş projelerden sanki bitmiş gibi PARALAR isteyerek sistemden ayrılmış ,her hangi bir sorumluluk ve de yaptırım uygulanmamıştır.
Sistemler halka sunulurken bu suların insan sağlığı üzerinde KORUYUCU ve TEDAVİ edici özellikleri öncelik olarak gündeme getirilmiş yani sağlık hassasiyeti öncelik kazanmıştır .Bir diğer konu ise YATIRIM VE BU YATIRIMIN kişiye getirisi rol oynamıştır .Bu iki konu TÜM insanların ortak etkilenme yönüdür .BU etkilerle her projeye en az 5000 kişi katkıda bulunmuş ve bur da sağlık ve tatil satın almış aynı zaman dada yatırım yapmıştır .VE bu hissedarlar ileriye yönelik olarak da sistemin sürekli maddi gelir getirici MÜŞTERİSİ olmuştur .
PROJENİN halka ilk arz edildiği andan itibaren alıcılar sistemin MADDİ güvencesi olmuştur .SATIŞ fiyatlarında tutarsızlıklar gözlenmektedir .satış ücretleri aynı hisse için 6000 ile 20 000 TL arasında değişmiş kimse neden bu kadar fiyat aralığı var diye sorgulamamıştır ; daha sonra sisteme VIP SİSTEMLER ADI ALTINDA DAHA KONFORLU OLDUĞU SÖYLENEREK PROJELER ÜRETİLMİŞ ÜCRETLER 25–30 BİNE YÜKSELMİŞ daha bitmeyen projelerde ; ve bir daire ((stüdyo daire yada villalar 9) 32,,,34,,36,,52 hisse halinde satışa sunulmuştur.(15,10 VE 7 GÜNLÜK KULLANIM SÜRELERİ İLE )
VE SİSTEM ÜLKE GENELİNDE GİTTİKCE DAHA DA YAYGIN HALE GELMİŞ VE BU SÜREÇTE YETERLİ DEVLET DENETİM SİSTEMLERİ DEVREYE GİRMEMİŞ BU SİSTEMLERE DAHİL OLANLAR MAGDURİYETLER YAŞAMAYA BAŞLAMIŞTIR VE SATIŞLAR GENELDE DOST ,AKRABA ,ARKADAŞ SİSTEMİMDE GÜVEN
DUYGUSUYLA DEVAM ETMİŞTİR,YAPILAN ŞİKAYETLER ÇOK DA ÖNEMSENMEMİŞ VE SİSTEM TUTULMAYAN VAATLERLE GÖTÜRÜLMEYE ÇALIŞILMIŞ .YAPILAN ŞİKAYETLERDE HUKUK GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMADA YETERSİZ KALMIŞ VE GİTDİDE MAĞDURİYETLER ARTMIŞTIR … ÖYLEKİ DÜN YATIRIMLARLA GELİR ELDE EDİLECEĞİ İÇİN ALIMLAR YAPANLAR İÇİN BÜYÜK KÜLFETLER VE ZARARLAR OLMAYA BAŞLAMIŞTIR.
DEVERE MÜLK SATIŞLARI VE BU DEVREMÜLK AİDATLARI ADETA PROJE SAHİBİ ŞİRKETLER İÇİN MODERN DOLANDIRICILIK HALİNE GETİRİLMİŞTİR. ZAMAN İÇİNDE TESLİM OLMAYAN YERLER,,VERİLMEYEN TAPULAR BİTMEYEN İNŞAATLAR ARTMIŞ VE BU SİSTEM ALANLAR İÇİN SIKINTI VE KÜLFET OLMAYA BAŞLAMIŞTIR.YAPILAN ŞİKAYETLER HAK SAHİPLERİ İÇİN ÇÖZÜCÜ ÖNERİLER GETİRİLEMEMİŞ VE YASALAR HEP ŞİRKET SAHİPLERİNİ KORUR NİTELİKLİ OLMUŞ BUDA MAĞDUR İNSAN SAYISINI ARTIRMIŞTIR.VE ŞİRKETLER BU BAKIŞ AÇILARI İLE BURDAN YER ALANLARI GÖRMEMEZLİKDEN GELEREK CANLARI NE İSTERSE ONU YAPAR HALE GELMİŞ VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTMAMIŞ ADETA BU BATIŞLARIN NEDENİNİ HİSSEDARLARA YÜKLEMİŞLERDİR.
ŞİRKET SAHİPLERİ BU SATIŞLARDAN ALDIKLARI ÜCRETLER İLE BAŞKA YERLERDE YATIRIMLAR YAPILMIŞ AMA BUNLAR ASLA SORGULANMAMIŞ VE YASALARDA Kİ AÇIKLIKLARI KULLANARAK DA ALICILARI KENDİ ÇIKARLARINA KULLANMAYA BAŞLAMIŞLARDIR .ALICILAR BU DURUMDA KENDİ HAKLARI OLAN SATIŞ İPTALİ YAPIP ÜCRETLERİNİ GERİ İSTEDİKLERİNDE ÖDEMELER YAPILMAMIŞ VE ŞİRKETLER ÜZERİNDE YOĞUN İCRALARIN OLDUĞU VEYA İFLAS İSTEDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜR VE BİR KEZ DAHA ALICI HAK MAHRUMİYETİ YAŞAR HALE GELMİŞTİR.
Haksız kazanç peşinde koşan bazı şirket ve kişiler ,bu konuda işini düzgün yapan firma ve tüketicileri zor durumda bırakmaktadır .Devre mülk satışı yapan bazı firmalar; boş araziler ,süslü reklam ve broşürlerle tüketiciyi mağdur etmektedir. Alıcılar sıkıntıya düşüp cayma hakkını kullanmak istediklerinde firmalarca talepleri kabul görmemekte, tüketici kaptırdığı parasını geri alabilmek için uzun süren hukuki sürece girmek zorunda bırakılmaktadır .
Devre mülk satan şirketler tarafından alıcılara imzalatılan satış vaadi sözleşmesine bir madde eklenerek, ortak malikler kurulu
tarafından da işletilmesi gereken devre mülklerin işletilmesinin satıcı şirkete 10-20 yıllığına verilmesini sağlamaktadır.. Maddeyle alınan bu yetki haksız zenginleşmeye ,şirketlerin garantili ,uzun vadeli ,yüksek karlı bir yatırımına dönüşmektedir .Devre mülk işletme sözleşmesinin yönetim planına işlenmeden, devre mülk tapuları verilmeden devre mülkünü kullanmaya başlayanlar henüz devre mülkü teslim edilmeyenlerden asgari ücretin yarısına varan tutarlar ile aidatlar istenmektedir.
Tüketicileri mağdur eden aidatlar yılda 7–10–15 gün için kullanılacak bir devre mülk için yılın ilk ayında istenmektedir .Toplam daire sayısı düşünüldüğünde bazı şirketlerin aidatları haksız kazanç kapısına dönüştürdüğü görülmektedir .Verilmeyen hizmetin bedelinin olmayacağı göz önüne alındığında ,devre mülk ne zaman kullanılacaksa aidatların o zaman verilmesi ve makul bir tutarın belirlenmesi uygun olacaktır. Yapılan bakım ,onarım ve yenileme gerekçeleri gösterilerek haksız zenginleşmeye neden olacak bir avans adı altında aidat alınamaz.
ŞİRKETLER İÇİN DİĞER BİR GELİR KAYNAĞIDA DEVRE MÜLKÜNÜ KULLANMAYAN DEVRECİNİN YERİNİ HABERİ OLMADAN GECELİK-SAATLİK KULLANIMLARA VEREREK KAYIT DIŞI ALDIĞI OTEL ÜCRETLERİNİ KENDİ KAZANÇ HANESİNE YAZMASIDIR.
ALICI İLE SATICI arasındaki devre mülk hakkının satış vaadi şeklinde yapılıyorsa mutlaka noterde düzenlenmesi gerekliliğidir ; bur da satış sözleşmeleri noterde yapılmamaktadır ; bu ise satış firmasının hatası olduğu halde bu hissedarın aleyhinde kullanılarak hissenin hak sahibinin elinden alınması için hissedara karşı koz olarak kullanılmaktadır.
Devre mülklerde arsa üzerinde kat irtifakı tesis edilmeden ve yapı ruhsatı alınmadan ön ödemeli satış devir ve teslim süresi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 36 ayı geçemeyecektir.Ayrıca tüketicinin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin 14 gün içerisinde cayma hakkını kullanabileceği bilinmelidir.
DEVRE MÜLKLERİN KAT MÜLKİYET KANUNUN HÜKÜMLERİ GEREĞİ YÖNETİLMESİ NEDENİYLE DEVREMÜLK GENEL KURULLARINA İLGİSİZ KALINMASI DEVRE MÜLK SAHİPLERİNİN KATILIMINDÜŞÜK OLMASI ŞİRKETLERİN İSTEDİKLERİ KARARLARI ALIP UYGULSMASINA,GEÇMİŞ YIL BÜTÇELERİNİN ONAYLANMASI İLE AKLANMALARINI SAĞLAMAKTADIR.
BU BAĞLAMDA ŞU SORULARIMIZIDA BURDAN DEVLET YETKİLİLERİNE SORULARIMIZDIR ;;
1—- SON 5 YILDA TÜRKİYE ÇAPINDA DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNE İMZA ATAN KAÇ KİŞİ BULUNMAKTADIR ? BUNLARIN KAÇI SÖZLEŞMESİNİ İPTAL ETTİRMİŞTİR
2—SON 5 YILDA , GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI’ NA DEVRE MÜLK SATIŞI KONUSUNDA KAÇ ŞİKAYET ULAŞMIŞTIR
3— SON 5 YILDA BU KONUDA YAPILAN SAHTE PROJELER İLE İLGİLİ KAÇ İHBARDA VEYA ŞİKAYETTE BULUNULMUŞTUR ? BUNLARIN SONUCUNDA NE GİBİ YAPTIRIMLAR UYGULANMIŞTIR ?
4— GEÇMİŞİN BANKER ZEDELER,JETFADILI,GÜNÜMÜZÜN ÇİFTLİK BANK,ARSA BANK GİBİ MAĞDURLARI MİLYONLARI BULAN DEVRE MÜLK MAĞDURLARININ SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN DEVLETİMİZ NE BEKLEMEKTEDİR?DEVRE MÜLK KONUSUNDA MAĞDUR OLAN VATANDAŞLARIMIZIN MAĞDURİYETLERİ NASIL GİDERİLECEKTİR
Saygılarımızla